Son Güncelleme: 22.01.2025) Bu yazıda Paris’teki yedi tren garından en büyüğü, aynı zamanda Avrupa’nın en işlek tren garı olan Gare du Nord‘u tanıyacağız hep birlikte. 10. arrondissement‘da bulunan, Fransa’nın kuzey bölgesine ve bu yönde bulunan diğer Avrupa ülkelerine yoğun tren seferlerinin yapıldığı bu büyük gar, aynı zamanda kuzey Paris banliyölerine yolcu taşıyan banliyö trenlerinin kalkış ve varış noktasını oluşturuyor. Ayrıca metronun çok daha büyüğü diyebileceğimiz RER hatlarının RER-B, RER–D ve RER–E’nin ana aksı üzerinde bulunan gar binası, M4 ve M5 metro hatlarının çok sayıda belediye otobüsü hatlarının kesiştiği, büyük bir kavşak noktası.
Pek çok yazımda söylediğim gibi benim Paris’te en sevdiğim gar Gare Saint-Lazare‘dır. Gare du Nord ise her zaman Amsterdam ve Londra’ya hızlı trenle gitmek için kullandığım bir gar olmuştur. Gare du Nord’dan 3 saat 20 dakikada, keyifli bir yolculukla Amsterdam‘a gitmek müthiş zevkli. Amsterdam‘a ek olarak Brüksel, Rotterdam, Anvers, Düsseldorf ve Köln‘e de gidebiliyorsunuz. Eğer Paris’ten Londra’ya hızlı trenle kolayca ulaşmak istiyorsanız yolunuz yine Gare du Nord’a düşecek demektir, çünkü Londra’ya giden Eurostar trenleri de bu gardan kalkıyor. Eurostar treniyle 2 saat 20 dakikada Londra’nın kalbine, Saint Pancras Garı’na ulaşabiliyorsunuz.
Yine aynı şekilde Eurostar treniyle Paris’ten Amsterdam‘a, Brüksel’e ya da Köln’e gitmek için Gare du Nord’u kullanacaksınız. Eurostar tren biletlerinizi online olarak almak içinse Fransa’nın TCDD’si olan SNCF‘in resmi web sayfasına girip kalkış ve varış noktalarınızı yazmanız yeterli.
Yine Gare du Nord’dan Amiens, Lille, Calais gibi Paris’in kuzeyindeki Fransız şehirlerine de Intercités trenleri kalkıyor. SNCF’in resmi web sayfasından online bilet alarak bu şehirlere kolayca ulaşmanız mümkün. Biletinizin barkodlu çıktısını yanınıza almayı ya da en iyisi cep telefonunuzda bulundurmayı sakın unutmayın.
İlk açıldığı yıl olan 1846‘dan kısa bir süre sonra küçük geldiği için, büyük kısmı yıkılıp yeniden inşa edilmiş, yıllar içinde çeşitli eklemeler ve düzenlemelerle günümüzdeki halini almış olan Kuzey Garı – Gare du Nord‘da 36 peron bulunduğunu söylersem ne kadar büyük olduğu gözünüzde canlanır sanıyorum. Zihninizde canlandırmak için Haydarpaşa Garı’nda 10 peron olduğunu söylesem yeterli olur sanıyorum?
Doğrusunu isterseniz bu bölge Paris’te gitmeyi pek tercih ettiğim bir yer değil. Gerçi gün içinde son derece hareketli ve dinamiktir ama nedense, Avrupa’daki pek çok gar bölgesi gibi burası da tuhaf tuhaf insanların toplaştığı yerlerden olduğu için bana çok tekin gelmez. Akşamları daha bir tuhaf olur.
Gerçi bugüne kadar hiçbir tatsız olayla karşılaşmadım ama yine de yakın çevredeki Paris’in Öteki Yüzü‘nü gösteren sevimsiz sosyokültürel yaşam, özellikle garın arka taraflarındaki mahallelerdeki profil, buranın benim için çok cazip bir yer olmamasına neden oluyor.
Aslında Paris’e turist olarak geldiğim yıllarda bir kez Gare du Nord’un tam karşısındaki bir otelde kalmıştım. Ne gündüz, ne gece herhangi bir problemle karşılaşmadım ama yine de nasıl anlatsam, konaklamak için öncelikli tercih edeceğim yerlerden değildir. O ziyaretimde, Paris+Brüksel gezi planı yaptığım için Gare du Nord’da konaklamak çok akıllıca olmuştu; sonuçta otelden çıkıp trene yürüyerek gidip binmek büyük kolaylıktı. Zaten o yüzden Paris’te Bir Hafta kitabıma, bu bölgede geçen bir bölüm ekledim…
Hem siz bakmayın benim böyle dediğime; siz de gerektiğinde bu civarda gönül rahatlığıyla konaklayabilirsiniz bekli de. Tabii ki kalacağınız otelin diğer seçeneklerden daha hesaplı olması kaydıyla. Yoksa aynı parayı verecekseniz daha batıda bir yerde kalmanızı tavsiye ederim. Bu konuda Paris’te Nerede Kalınır? yazımı okumanızı öneririm.
Her neyse… Sonuçta burası aktif bir yaşamın döndüğü çok önemli bir gar olduğundan gerek ulaşım, gerek alışveriş seçenekleri gerekse restoran ve kafeleriyle her derdinize derman olacak şekilde size hizmet sunuyor. Gar binasının içi neredeyse bir AVM gibi; dolayısıyla civarda konaklıyorsanız geç vakitte burada açık pek çok dükkan ve kafe bulmanız mümkün olacaktır. Ayrıca garda 24 saat bagajınızı bırakabileceğiniz emanet bagaj bölümü de var.
Özellikle Charles de Gaulle Havaalanı ve Orly Havaalanı‘na ulaşımı sağlayan RER-B‘nin Gare du Nord’dan geçmesi de buranın önemli bir aktarma noktası olmasını sağlıyor. Buradan RER-E ile Avrupa’nın en büyük finans merkezi La Défense‘a kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz. Aynı zamanda Enghien Les Bains gibi güzel banliyölere, Chantilly Şatosu gibi harika şatolara trenle ulaşmak için de bu garı kullanıyorsunuz.
Tabii bu kadar büyük bir kesişme noktası olması, her zaman kalabalık olmasına, yetmiş iki milletten adamın burada yan yana dolaşmasına neden oluyor. Artık ne ararsanız, kimi isterseniz burada karşınıza çıkacaktır. Yüz yıl öncesinin İstanbul’u gibi geliyor buradaki insan çeşitliliği bana. Gerçi günümüzde İstanbul’da bu insan çeşitliliğine yeniden kavuşuyor gibi görünüyor ama bakalım…
Gare du Nord (gar dü nor ya da gağ dü noğ) bir diğer adıyla Paris Nord olarak geçiyor. Haritadan baktığınız zaman hemen sağ alt tarafta da Gare de l’Est‘i görecek, Paris’te bu kadar çok, bu kadar büyük tren garları olmasına hayret edeceksiniz.
Garı karşınıza aldığınızda en sağdaki cam tavanlı girişin önünde, aşağıda fotoğrafını gördüğünüz, Leonardo Erich‘in eseri olan Maison Fondue‘yü de atlamamanızı öneririm.
Bu arada, Paris’teki tüm tren garlarında olduğu gibi burada da ücretsiz Wi-Fi olduğunu hatırlatmak isterim.
Keyifli geziler, keyifli keşifler.
Paris’teki Diğer Ana Tren Garları: